Blog

BELEDİYELERİN KABAHATLER KANUNU UYARINCA VERDİĞİ CEZALAR Ermumcu Avukatlık Bürosu İzmir Avukat

Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir. (2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir. (5) Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilir. (3) Açık duruşmanın içeriği, millî güvenliğe veya genel ahlâka veya kişilerin saygınlık, onur ve haklarına dokunacakveya suç işlemeye kışkırtacak nitelikte ise; mahkeme, bunları önlemek amacı ile ve gerektiği ölçüde duruşmanın içeriğininkısmen veya tamamen yayımlanmasını yasaklar ve kararını açık duruşmada açıklar. (3) Tutuklu olan sanık, ancak tutuklu bulunduğu yer mahkemesinde yapılacak bu tür işlerde hazır bulundurulmasınıisteyebilir. Ancak, hâkim veya mahkeme tarafından zorunlu sayılan hâllerde tutuklu bulunan şüpheli veya sanığın da bu türişlerde hazır bulunmasına karar verilebilir. C) Genel veya özel af, şikâyetten vazgeçme, uzlaşma gibi nedenlerle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına veyadavanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülenler. İşlemin başladığı ve bitirildiği tarih ve saat ile işlemi yapanınkimliği bir tutanakla saptanır. (3) Dosya bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya geldiğinde salıverilme istemi hakkındaki karar, bölge adliyemahkemesi veya Yargıtay ilgili dairesi veya Yargıtay Ceza Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılacak incelemeden sonraverilir; bu karar re’sen de verilebilir. (2) Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yerolmadığı kararı verilip kesinleşmesi hâllerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir ve buhusus tutanağa geçirilir.

Gönderinin, Alıcının mukim olmadığı bir üçüncü taraf tesisine gönderilmesi durumu da dahil olmak üzere diğer belirli bazı durumlarda, ilgili gümrük vergisi ve vergileri Göndericiye yansıtılabilir. Gümrük vergisi, vergiler ve diğer ilgili Ücretlere ilişkin faturalar alındığında muaccel hale gelir. Bölüm (Gümrükleme) kısmından ve talep üzerine ulaşılabilir. [606] Gölcüklü-Gözübüyük, s.324 vd.; Sağlam,  s.94; Aksi görüşe olan yazarlar, Anayasa’nın 90\. Anında pinup pin up oynamaya hazır ol ve çevrimiçi kumarhanemizde oyna PinUp\. Maddesi uyarınca bir kanunla onaylanan uluslararası sözleşmeler gibi üye ülkelerce benimsenenler dışındaki milletlerarası hukuk kurallarının doğrudan ceza hukukunun kaynağı olamayacağını ileri sürmektedir (Ersan Şen, Anayasa Mahkemesi Kararlarında Ceza Hukuku, Ceza Özel Hukuku, Ceza Yargılaması Hukuku, Ceza İnfaz Hukuku, İstanbul 1998, s.20). [322] Sağlam, s.160; Sancakdar, tek fiile tek ceza verilmesi ilkesinin aynı fiilin, aynı kurumca birden fazla cezalandırılamayacağı anlamına geldiğini, bir fiil ile birden fazla kurum düzeni ihlal edilmişse, bu halde her kurum açısından ayrı ayrı ceza uygulanabileceğini belirtmektedir. Örneğin hukuk fakültesinde kısmi statüde görev yapan ve aynı zamanda baroya kayıtlı avukat olarak çalışan bir öğretim üyesinin disipline aykırı bir fiili her iki kurum açısından suç oluşturuyorsa iki ayrı ceza verilmesi söz konusu olabilecektir (Sancakdar, s.312; Aynı görüş, Akyılmaz, s.388; Kaya, Disiplin, s.71). Maddesinde yüksek disiplin kurulunun, MSB’lığı bünyesinde MSB’lığı Müsteşarı, Genelkurmay Personel Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Personel Başkanları, MSB’lığı Personel Daire Başkanı, MSB’lığı Askeri Adalet İşleri Başkanı, MSB’lığı Başhukuk Müşaviri ve Genelkurmay Adli Müşaviri’nden oluşacağı düzenlenmiştir. Disiplin Kurullarının üye sayısı ise, kurulduğu Komutanlığa göre değişmektedir. Mesela Jandarma Genel Komutanlığı Disiplin Kurulu 6 kişiden, Sahil Güvenlik Komutanlığı Disiplin kurulu ise 4 üyeden oluşmaktadır.

  • Maddesindeki astından borç almak suçu değil, AsCK’nun 115.
  • Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenmiş bulunan ve disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller hakkında, bu konuları düzenleyen ve daha önce mer’i olan ceza hükümleri uygulanır.
  • [507] Esasında Avrupa İnsan Hakları Hukuku özünde bir kodifiye hukuk olarak değil, “vaka hukuku” (case law) olarak gelişmekte ve somut olayların yorumuna dayalı biçimde yargıcın takdir yetkisinin önü açık bırakılmaktadır; Mehmet Semih Gemalmaz “İşkence Karşısında Ulusal Yargı Çıkmazı”, Mülkiyeliler Birliği Dergisi, Mayıs 1988, Sy.95, s.9.

Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veyaaleyhine olduğunu açıkça belirtir. (1) Yüklenen suçun ispatı, ceza mahkemelerinden başka bir mahkemenin görev alanına giren birsorunun çözümüne bağlı ise; ceza mahkemesi bu sorunla ilgili olarak da bu Kanun hükümlerine göre karar verebilir. Ancak,bu sorunla ilgili olarak görevli mahkemede dava açılması veya açılmış davanın sonuçlanması ile ilgili olarak bekletici sorunkararı verebilir. (2) Cumhuriyet savcısı da, iddianamede gösterilen veya sanığın istemi üzerine davet edilen tanık ve bilirkişilerdışında gerek mahkeme başkanı veya hâkim kararıyla, gerek kendiliğinden başka kimseleri davet ettirecek ise bunların ad veadreslerini sanığa yine makul süre içinde bildirir. (2) Kaçınma hâlinde bu şeyin zilyedi hakkında 60 ıncı maddede yer alan disiplin hapsine ilişkin hükümler uygulanır.

[23]   MADDE 16 – Yüksek Disiplin Kurulu, Harp Okulu Komutanının başkanlığında; dekan, öğrenci alay komutanı, kurmay başkanı ve disiplin subayından oluşur\. Canlı krupiyelerle oyna, gerçek bir kumarhane atmosferini evinden hisset. pin up casino giriş\. Yüksek Disiplin Kurulu; Kurula sevk edilen öğrencilerin disiplin ile ilgili safahatını ve yapılan işlemlerin ilgili mevzuata uygunluğunu inceleyerek, okuldan ilişiklerinin kesilmesine veya kesilmemesine karar verir. Okulla ilişiğin kesilmesi hakkındaki karar, ilgili kuvvet komutanının onayı ile yürürlüğe girer. Disiplin tecavüzlerinde disiplin amiri disiplin cezası verip vermemekte tamamen serbesttir. Disiplin suçlarında da savunmayı yeterli gördüğü takdirde ceza vermeyebilir. İşte bu gibi durumlarda savunma istek yazıları ile ilgilinin savunması özlük dosyasında muhafaza edilmektedir. Her ne kadar ceza verilmemiş olsa da kişiler bu yazıların menfaatlerini etkileyebileceği endişesiyle özlük dosyalarından çıkarılmasını istemektedirler. Taleplerinin reddedilmesi durumunda ise dava yoluna başvurmaktadırlar. AYİM bir kararında; uyarı yazının disiplin cezası olarak kabul edilebilmesi için içeriğinde, öncelikle amir tarafından disiplin tecavüzü oluşturduğu değerlendirilen eylemin işlendiği yer ve zamanın maddi olarak belirtilmiş olmasını, bunun yanı sıra cezalandırma iradesinin açıkça ifade edilmiş olmasını aramıştır[777]. İdarenin, hizmet görülürken, denetim ve gözetim yükümlülüğü cümlesinden olarak, ajanlarını ikaz ve gerektiğinde cezai işlem yapma yetkisine sahip olduğu; bu meyanda, amirin disiplinin sağlanması ve korunması için zaman zaman personelini tenkit ve muaheze edebileceği veya uyarabileceği izahtan varestedir. Söz konusu işlemler, yazılı veya sözlü olabileceği gibi, konusu veya öznesi itibariyle genel veya özel nitelikte de bulunabilir. Yargı denetimine açık olan disiplin cezalarında dava açma süresi, diğer idari işlemlerde olduğu gibi yazılı bildirim tarihinden itibaren 60 gündür.

Ancak bu cezalandırma mutlak olmayıp, “idarenin açık ve yazılı izni olmamasına” bağlıdır. Aslında Kabahatler Kanunu belediyelerin cezalandırma yetkisinde bir değişiklik yapmış değildir. Önceden varolan ceza türlerine yeni fiil ve cezalar eklenmiştir. Kabahatler Kanunu ile getirilen değişiklik ve yenilik, belediyenin cezalandırma yetkisinden ziyade tüm idari yaptırımlar yönünden genel bir usul yasası niteliği taşımasıdır. Bununla belediyelerin cezalandırma yetkilerini kullanırken artık uymaları gereken standart bir usul meydana gelmiştir. Bu tür cezalar yine idare tarafından verilmekte olup, muhatabın bir eşyası-malı üzerinde netice doğurmaktadır. Netice itibari ile elbette eşyanın sahibi cezalandırılmış olmaktadır, ancak cezanın uygulaması eşya üzerinde yapılmaktadır. Hatta bu ceza bazen eşyadan sahibinin faydalanmasının önlenmesi şeklinde olup burada ceza asıl etkisini yine sahibi üzerinde gösterir (Örneğin aracın 6 ay trafikten men edilmesi). Eşyanın sahibi dolaylı etkilenir (imara aykırı yapının yıkılması veya ruhsata uygun hale getirilmesi gibi).

Disiplin cezalarına karşı da, kanun yoluna benzer idari başvuru yolları öngörülmüştür. Eğer disiplin cezası veren idari makamın kararına karşı bir idari başvuru yapılacaksa, başvurulan makam, mutlaka işlemi yapan makamın dışında olmalıdır. Maddesindeki “üst makam yoksa işlemi yapan makama başvurulabilir” hükmü, disiplin cezalarına karşı idari başvuruda geçerli değildir. Örneğin 657 SK’da düzenlenen disiplin cezalarına karşı idari başvuru, disiplin cezası veren amirin üstünde başka bir üst makam yoksa disiplin cezası veren makama değil, disiplin kuruluna yapılabilmektedir. Maddesinde, “özel kanun veya statü ile kurulan, iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların müessese ortaklık ve iştirakleri veya özel hukuki, mali ve idari statüye tabi, hizmet bakımından yerinden yönetim kuruluşları” biçiminde tanımlanmıştır.

Mahkeme’nin bu konudaki kararlarına, askerlik gibi sıkı kuralların hâkim olduğu kurumlara gönüllü olarak giren kişilerin, din ve vicdan özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara katlanmakla yükümlü olduğu temel görüşü hâkimdir[627]. Maddesine göre üstler emri altında olmazsa bile astlarını geçici olarak tutuklayabilirler. Maddesi ihlal edilemeyeceğinden, bu üstün rütbesinin tutukladığı asta ceza vermeye elverişli ve yeterli olması şarttır. Buna göre üstle ast arasında maiyet, nevi, süre, miktar, rütbe ve görev bakımından uygun ilişkinin bulunması gerekir. Amir statüsünde olmayan üst, rütbesinin ceza vermeye elverdiği statüdeki astını tutuklayabilir. Kişi hak ve hürriyetini esas alan anayasalarda bunlara kısıtlama getiren tutuklama müessesesinin sınırları kesin surette tayin edilmiş ve sıkı bir denetime tabi tutulması öngörülmüştür. Maddesindeki tutuklama, askeri hizmetin gerekleri dikkate alınarak 1924 ve 1961 anayasası dönemlerinde olduğu gibi, halen 1982 anayasası döneminde de aynı şekilde varlığını sürdürmektedir[569]. Mahkeme’ye göre üç dört günlük hafif göz hapsi, özgürlükten yoksun bırakma oluşturmaz; çünkü bu cezayı alanların mesai saatleri dışında askeri binalarda kalma zorunlulukları varsa da, bu kişiler kilit altında tutulmamakta ve görevlerini yapmaya devam etmektedirler. Bu kişiler az veya çok askeri yaşamın olağan sistemi içinde kalmaya devam etmektedirler. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler ve yargı kararları çerçevesinde, Disiplin Mahkemelerince verilen oda ve göz hapsi cezaları;  idari nitelikte olmayan, yargı organınca yargısal faaliyet sonucu verilen ve kişinin fiziki özgürlüğünün sınırlanması sonucunu doğuran yargısal kararlar olarak tanımlanabilir.

Maddesinde de belirtildiği gibi, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını, görev içindeki ve görev dışındaki davranışlarıy­la göstermek zorundadırlar[174]. Bu bentte geçen “özür” kavramının ne anlama geldiği belirsizdir. Kelime olarak “özür”, bir kusurun veya suçun elde olmadan yapıldığının ileri sürülmesi veya bu kusurun hoş görülmesini gerektiren mazerettir[171]. Memur tarafından mazeret olarak ileri sürülen özür, o memurun iradesini zorla­yacak veya onu ciddi şekilde sıkıntıya sokacak bir durum olmalıdır. Memurun işe geç gelmesi, erken ayrılması veya görev yerini erken terk etmesi ile kuruma verdiği zarar ile özrüne rağmen zamanında işe gelmesi veya zamanında işinden ayrılması halinde maruz kalacağı zarar kıyaslanmalıdır[172]. İçHizK’nun 76/1 maddesine göre, nöbet; askerlikte müşterek hizmetlerin yapılmasını ve devamını sağlamak için, bu hizmetlerin belli bir sıra ve süre ile asker kişiler tarafından yapılmasıdır. Nöbetin, nöbet talimatlarına uygun tutulması gerekmektedir. Failin bilerek ve isteyerek kıtasından veya görev yerinden izinsiz kaçarak uzaklaşması ile suç oluşur. Kısa süreli kaçma suçu mahiyeti itibarıyla mazeret kabul etmeyen suçlardandır[125]. Amir ve üste saygısızlık fiili “toplu asker karşısında”[95] veya “silahlı iken”[96] işlenirse AsCK’nun 82/1. Örneğin eylemin ciddi bir tehlike arz eden bir disiplinsizliğin düzeltilmesi maksadına yönelik olarak ve basit itip kakma, kulak çekme, hafif şiddetli bir tokat gibi hareketle işlenmesi halinde, az vahim hal kabul edilerek kısa hapis cezasıyla cezalandırılmalıdır.

Share this post

Leave your thought here

Il tuo indirizzo email non sarà pubblicato. I campi obbligatori sono contrassegnati *